HATAY DÖRTYOL İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlimizde "Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları" Gerçekleştirildi.

            12/01/2020 tarihinde Antakya Anemon Otelde Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk, "Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları" programına katıldı. Program öncesi Kültür ve Turizm Bakanlığı 2019 Özel Ödülü'ne layık görülen Antakya Medeniyetler Korosu'nun seslendirdiği eserleri dinledi. Konser sonrası Antakya Medeniyetler Korosu Derneği Başkanı Yılmaz ÖZFIRAT'ı tebrik etti, koro üyeleriyle de hatıra fotoğrafı çektirdi.
İlimizde

Basına kapalı gerçekleştirilen "Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları" programında; "bu buluşmaları çok değerli buluyorum, Bilmiyorum buralara nasıl geldiniz? Resmi yazı ile mi geldiniz yoksa gönüllü olarak mı geldiniz? Resmi yazı olarak gelen varsa salondan ayrılabilir. Eğitim genelgeler ile olmaz. Merkezden olmaz, alana inmek lazım. Bu su şişesini cisim olarak düşünün. Tabandan ittiğiniz zaman ilerler. Yukardan ittiğiniz zaman gitmez devrilir. Bu yüzden eğitim gönüllere hitap etmektir. Ankara Kızılay'da yazıp çizmek kolay. Önemli olan nasıl yansıdığını görmektir. 2023 Eğitim Vizyonu ile Türkiye'nin geleceği açısından çok daha parlak bir tasavvura imza attık, dünyayı bambaşka bir çağ bekliyor, gelecekte bütün üretim, iletişim sistemleri değişecek, hayatımızdaki bir çok işleri robotlar yapacak, her öğretmen kendi sınıfındaki öğrencisine dokunacak, öğretmenler için bir çocuğun hayatına dokunmanın insani, vicdani sorumluluğu var, bir çocuğun hayatına dokunmayı sıradanlaştıramayız, bunun tek yolu öğretmenin kendisini iyi yetiştirmesidir, bir öğretmen yetkin değilse kendisini yetiştirmemişse gerçekten çocuk da yetişmiyor, şahsiyeti şahsiyet bina eder, yani güçlü bir öğretmen şahsiyeti olursa çocukta güçlü bir şahsiyet oluşuyor, artık zamanın ruhu başka bir şey yapmayı, çocukları bu geleceğe hazırlamayı gerektiriyor, eğer biz bunu yapmazsak işlerin en az dörtte üçünü robotların yapacağı bir çağa çocukları hazırlamış olamayız, sadece kendi kariyerimizi, günlük işimizi, marifetimizi temin etmiş oluruz, başka bir şey yapmış olmayız, öğretmen olarak iz bırakmalıyız, eğitimdeki temel hedefimiz çocuğu bütünsel olarak yetiştirmek, okullar arasında farklılıklar var, 2023 Eğitim Vizyonunun temel hedefi de bu farklılıkları azaltmak, en alttaki okulları yukarı çekmek, farklılıkları azaltmak konusunda 2023 vizyon kapsamında ortaya koyduklarımızı adım adım hayata geçireceğiz, bizden hemen bir şeyler beklemeyin, liselerde dersler yarıya inince hiçbir öğretmenim boşta kalmayacak, norm fazlası olmayacak, sadece çocuk derinleşecek, hiçbir sistemin kalitesi öğretmenin niteliğini aşamaz, öğretmene yatırım yapmak lazım, tarihte insanlık 3 kırılma yaşadı, yine büyük bir kırılmalar yaşayacağız, bilime sahip olanlarla olmayanlar arasında uçurum oluşacak, buna hazırlanılmalıyız, İnsanların kanına program enjekte edilerek biyolojik robotlar yetişecek. Birçok işi robot yapacak ama insan işte o zaman insanlaşacak. İnsana ihtiyaç olacak. Bugün dünün yatırımıdır. Bugünün yatırımı 20 sene sonra ortaya çıkacak. Güncel teknoloji ile meslek liselerindeki teknolojilerin birbirleri ile kaynaşması lazım. Biz araştırma yaptık. Meslek liselerinin %8'i güncel teknolojilere hazır.%92'si eski teknoloji ve çağı yakalamamız gerekiyor. Özel sektör ile işbirliği yaptık ve meslek liselerini fabrikalara taşıdık. Teknolojik geliştirmeler ve savunma sanayisi altyapısı için ASELSAN içerisine, yazılım ve yapay zekâ geliştirmeleri için meslek liselerini açtık. Ayakkabı imalatı yapan fabrika içerisine mesleki liseleri açtık.  İstanbul Teknik Üniversitesi Teknokent'i içerisine mesleki ve teknik Anadolu liseleri açtık.  Bu şekilde iş garantili yüzlerce mesleki eğitim kurumu açtık ve açmaya devam edeceğiz. Bölge ve sektör analizlerini yaptık maalesef %17 gibi bir değer çıktı, Bölgede okulumuz var fakat eğitim verdiği alanlarda istihdam edilecek sektör yok, bölge ihtiyacına göre meslek liselerini planlıyoruz, teknoloji tasarım atölyeleri çok önemli, biz yavaş yavaş pilot okullar kurarak işleri başaracağız, hata yapma lüksümüz yok, çocuklarımızı üreten insan olarak yetiştireceğiz. Bizim öğretmene yatırım yapmamız lazım.  Öğretmen eğer nitelikli olursa kaliteye önem verirse 'iki günüm eşitse üzülürüm' deyip kendini yetiştirirse bu meselenin sadece kendini yetiştirmek olduğunu fark ederse öğretmenliğin bir öğretme değil temsil meselesi olduğunu anlar. Öğretmenin kendi öğrenme yolculuğu olduğunu fark ederse o zaman bir noktaya varacağız ve ehliyet, liyakat temelli bir yapıyla eğitim sistemimiz çok mesafe alacaktır. Bu ülkenin çocukları gururla, onuruyla, haysiyetiyle "Biz de bu topraklarda dimdik ayakta duruyoruz" desinler.  Hepimiz belli bir entegrasyona girelim, milletleşelim, ortak paydada buluşalım, bir sürü değerimiz var, biz farklılıklarımız üzerinden çatışma yaratarak bir yere varmak durumunda olmamalıyız, bu bizim temel mesajınız olmalı, Türkiye genelinde başarı hikâyelerine imza atan 950 okul müdürünü belirledik, bunlardan 150'sini Ankara'ya çağırarak üç gün birlikte çalıştık. 150 kişi çağırmamızın sebebi paramız o kadarına yetti ve oturup bu işin nasıl yapılacağının programını yazdılar. Ziya Hoca eğitimde bir şey yapmadı diye eleştiriyorlar. Ben hesap kitap adamıyım. Şirketler kurdum, birden olmayacağını bilirim. Türkiye'de ortalama bir Milli Eğitim bakanın ömrü 1,5 yıldır. Eğitimde hata yapma lüksümüz yok. Bize emanet edilen çocuklar üzerinde deneme yanılma yapma hakkımız yok. Emanet emanettir unutmayalım. Ben anası okuma yazma bilmeyen, babası ilkokul mezunu bir dolmuş şoförünün çocuğuyum, bizi bu yola sokan ebemin, dedemin duası, anamın, babamın gayreti, babamın iki, üç tane dolmuşu vardı, dolmuşları sattı, bunlar dolmuşa gider, gözü oraya kayar, ben bu dolmuşları satayım, onlar okusunlar, dedi, ilkokul mezunu ama bunu düşündü, biz okuyalım diye dolmuşu sattırdı, 6 kardeşiz ve hepimiz de okuduk, bir yerlere geldik, uğraşıyoruz, elimizden gelen gayreti de yapıyoruz, Rahat bir hayatım varken bunu terk edip, memlekete borcumuz var deyip buraya geldik. Yoksa ben tam işini kurmuş eline çayını alıp istediğin kadar çalışacak bir zamana gelmiştim. Günlük 18 saat çalışıyoruz ve memlekete borcumuz var. İki tür yönetici var, bir durumu idare eden rutin düzeni devam ettirip günü bitiren, akşam evine giden, sağ salim çıktık deyip şükreden idareci var.  Yönetici ikincisi ise gerektiğinde risk alan motive eden,  heyecan uyandıran,  farklılık ve yenilik peşinde koşan yönetici var. Siz ikincisi olmalısınız,  biz ne yaparsak yapalım sahada olan sizlersiniz,  sizler bize destek olmadığınız sürece bizim başarı şansımız yok, bu milletin çocuklarına emek etmek, bizim bu necip millete olan borcumuzdur, O yüzden ben günde 18 saatten daha az çalıştığımda kendimi hiçbir şey yapmamış sayıyorum.  Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiriyle liderliğiyle böyle bir görevi aldık, öğretmen arkadaşlarıma çok selamımı iletin,  dedi.   

Sayın bakanımız konuşması sonrasında kendisine takdim edilen 2 hediyeyi salondaki en tecrübeli 41 yıl çalışmış olan bayan öğretmene ve son 3 ayda göreve başlayan en yeni öğretmene takdim etti. Buluşmaya yoğun ilgi gösteren öğretmenler toplantı sonunda sayın bakanımız ile öz çekim yaptı.

 

13-01-202013-01-202013-01-202013-01-202013-01-202013-01-202013-01-2020 

 

Numune evler mah. 4 nolu sk. No23 Dörtyol / HATAY - 326 712 10 51 551 208 18 30 551 208 18 31 551 208 18 32

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.